Ön yargılar vardır, kırılmaz, çelik gibidir bükülmez. Hiç değişmez, her zaman aynı kalır. Göze perde olur, gerçekleri göstermez. Ön yargı vardır, sese kulak tıkar, söylenenleri dinletmez. Ön yargı vardır, sevdiğimizi bile bize daha az gösterir. Her geçen gün çoğalsa bile O, eksik gösterir. Ön yargı vardır, sebepsiz gelip oturuvermiştir zihnimize, hayatta bizi köşeye sıkıştırır, gördüğümüzü bazen eksik, bazen olduğundan çok gösterir. Ön yargı vardır, normalde herkes gibi olanı bize yanlışmış gibi gösterir.
Ön yargı vardır kırılmaz kayalar gibidir, dağılmaz, parçalanmaz. Her an her yerde yanımızda duruverir. Bazı sözleri söyleten, bazı bakışları atan odur aslında. Bize sevdiğimizden, güvendiğimizden gelen bazı güzel sözlerde, verilen sözlerde gizlice yatar, sinsice durur görünmeden. Süslenen sözlerin ardına gizlenip, inancı, güveni kendine maske yapar. Önyargı vardır, aslında görünürde yoktur, kendine esir aldığı insanda parazit gibidir. Görünmeden onunla beslenir, onunla beslenirken görünmez.
Ön yargılar kelimelerde gizlidir, sözcüklere gizlenir, bazen bir bakışa, cümleye bürünür, bazen bir kahkaha olur. Hayata gelen en aldatıcı, en tuzak duygudur. Olumsuz ön yargı ile olumlu ön yargı, farklı kişilerde bir araya gelince, istediği olur olumsuzun. Kandırır, oyalar yoluna devam eder. Çok sinsidir, gülen yüzlere gizlenir, sevilen kişilere yerleşip, parazit gibi yaşar.
Bazen ise çok doğal gelişiverir, bir annenin, çocuğuna sen çocuksun ön yargısı, bir türlü kırılmaz,20 yaşında bile ona sanki çocukmuş gibi baktırır. Bir babaya, kızını, yetişkin bir kadın göstermez.
Ön yargılar vazgeçemediğimiz yüklerimizdir aslında, sinsice sırtımızı kambur yapan…
Funda K. Bilgin